zahmet vermek ne demek?
- Sıkıntı vermek.
Size zahmet vermemek için ben buraya geldim.
A. Gündüz - Discommode, fash, incommode, inconvenience, put out, trouble.
sıkıntı
- İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet
- Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, meşakkat, mihnet
- Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı
- Darlık, yokluk
- Sorun, problem, mesele
- Müzâyaka.
- Boredom.
- Heebie-jeebies.
- Bore.
- Megrims.
zahmet çekmek
- Sıkıntıya katlanmak, güçlükle karşılaşmak.
- Be at pains, take pains, toil, toil and moil, travail.
zahmet çektiren
- Painstaking
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
zahmet çekmekzahmet çektirenzahmet etmekzahmet etmemekzahmet etmeyinzahmetzahmet ettiğiniz için çok teşekkür ederimzahmet olmakzahmet olmazsazahmete değerzahmezahmzaharzahatarzahfzahizahibvermekvermek istememekvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious