zahme ne demek?
- Mızrap, tezene.
- Üzengi kayışı.
- Vurma.
- Yara.
zahmet
- Sıkıntı, güçlük, yorgunluk, eziyet, meşakkat
Bother.
Exertion.
Grueling.
Gruelling.
Inconvenience.
Onerousness.
Pain.
Painstaking.
Punishment.
zahmet çekmek
- Sıkıntıya katlanmak, güçlükle karşılaşmak.
Be at pains, take pains, toil, toil and moil, travail.