yapmak yada bozmak ne demek?
- Make or mar.
make
- Elde etmek
- Kazanmak
- Varmak
- Ilişki kurmak
- (yol)almak
- Zorlamak, mecbur etmek, yaptırmak
- Anlamak, anlam çıkarmak
- Etmek, tutmak
- Yetişmek
- Yapmak
yapmak
- Yol almak
- Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
- Salgılamak, çıkarmak
- Dışkı çıkarmak
- Gerçekleştirmek
- Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
- Evlendirmek
- Bir durum yaratmak
- Edinmek, sahip olmak
- Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek
yapmak istemek
- Feel up to it.
yada
- Büyü, sihir, efsun.
- Kutsal.
bozmak
- Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek.
- Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak
- Dokunmak, zarar vermek.
- Geçersiz bir duruma getirmek
- Büyük parayı küçük birimlere ayırmak.
- Bozguna uğratmak, yenmek, mağlup etmek.
- Altını paraya çevirmek, bozdurmak.
- Yabancı ülke parasını Türk parasına çevirmek.
- Bk. karıştırmak
- Gum up.