yakın benzerlik ne demek?
- Close resemblance
close
- Kapamak, kapatmak
- Yaklaşmak
- Yakın, birbirine yakın
- Anlaşmak, uzlaşmak
- Kısımları birbirine yakın, sıkı
- Kapalı, kapatılmışı
- Dar, sıkışık
- Havasız
- Fikirlerini açıklamaktan kaçınan, sıkı ağızlı
- Gizli tutulan, saklı, mahrem
yakın benzeşme
- Kelimede yan yana düşen iki ünsüzün birbirine etkisi: sütcü > sütçü, yurtdaş > yurttaş gibi.
- (Derleme.. bitişik benzeşme, bitişik asimilasyon, bitişik özümleme) Sözcükte yan yana düşen iki ünsüzün birbirine etkisi: Yaptırmak, sütçü, yurttaş, eleştiri, aldırmak, balcı, güldürü vb.
- Juxtapositional assimilation.
- Assimilation en contact, assimilation contigue
yakın benzeşmezlik
- Bir kelimede yan yana bulunan aynı veya benzer iki sesten birinin değişikliğe uğraması: attar > aktar, aşçı > ahçı gibi.
- Bir sözcükte yan yana bulunan aynı ya da benzer iki. sesten birinin değişikliğe uğraması: Kınnap> (kırnap) , (attar) > aktar, (muşamma) > muşamba, (aşçı) ahçı vb.
- Dissimilation.
- Dissimilation
benzerlik
- Benzer olma durumu
- İki üçgende köşelerinin eşlenmesine göre karşılıklı açıların eş ve karşılıklı kenarların orantısından doğan durum.
- İki üçgenin köşeleri arasında kurulan, karşılıklı açıların ölçüleri eşit ve karşılıklı kenarların uzunlukları orantılı olan, bire bir bir eşleme,benzerlik eşlemesi.
- Likeness.
- Resemblance.
- Similarity.
- Analogy.
- Mimicry.
- Affinity.
- Approach.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yakın benzeşmeyakın benzeşmezlikyakın bellekyakınyakın akrabayakın akraba ile cinsel ilişkiyakın akrabalaryakın alan artifaktıyakın anlamlıyakın anlamlılıkyakın arkadaşyakın arkadaş olmakyakın arkadaşlaryakıyakı açmakyakı ağacıyakı otuyakı sakızıbenzerlikbenzerlik bulmakbenzerlik dayanışmasıbenzerlik dönüşümübenzerlik eşlemesibenzerlik kontrolubenzerlik kurbenzerlik merkezibenzerlik oranıbenzerlik prensibibenzerliği olmakbenzerleribenzerbenzer biçimlerbenzer bir şekildebenzer bulbenzer değeri