benzer ne demek?
- Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, müşabih, mümasil
Baksana kız, paşaya benzer yerim var mı benim?
H. Taner - Benzeşim.
- Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör.
- Bazı önemsiz ya da tehlikeli görünçlükilerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapısı ve yüzü bu oyuncuya benzeyen kimse. (Bu kimse, asıl oyuncunun yerine oynarsa oyunbenzeri, ışıkların düzenlenmesi sırasında çalışırsa ışıkbenzeri adını alır. Tehlikeli görünçlüklerdekibenzere kavgacı denir).
- Nitelik, görünüş bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan.
- Alike.
- Like.
- Similar.
- Analogous.
- Parallel.
- Same.
- Analogic.
- Analogical.
- Approximate.
- Conformable.
- Congener.
- Congenerous.
- Connate.
- Correlative.
- Homologous.
- Indistinguishable.
- Kindred.
- Look-alike.
- Simulant.
- Vicinal.
- Closely.
- In common.
- Of a piece.
- Akin.
- Corresponding.
- Double.
- Fellow.
- Match.
- Resembling.
- Double, stand-in (man), twin.
- Double, Doubel, Darsteller(-in)-Doubel
- Double, doublure, "stand-in"
benzer biçimler
- Çeşitli yönleri ve nitelikleri bakımından birbirine benzeyen ve ilk bakışta gözü aldatan biçimler.
- Similar forms.
- Formes similaires
benzer bir şekilde
- Similarly.