yüzden salma ne demek?
- Yüze tutan ve tutunan özdekler arasındaki çekim kuvvetlerinin basınç, sıcaklık gibi dış koşulların değiştirilmesiyle yenilerek, yüze tutunan özdeğin gaz ya da sıvı evreye geri bırakılması.
yüzden erime
- Buzulların, güneşlenme, yel, hava sıcaklığı etkileriyle üstten erime ve buharlaşması.
- Ablation.
- Gletscherschmelz, Ablation
- Ablation
yüzden
- Görünüş olarak, bakarak.
- Cast of features, countenance, dial, face, front, frontispiece, kisser, mien, obverse, phiz, physiognomy, puss, snoot, visage.
salma
- Salmak işi.
- Pirinçle pişirilen bir tür yemek.
- Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para.
- Bazı köylü giysilerinde kolun yeninden sarkan kumaş parçası.
- Kuşların üretilmesine ayrılan oda.
- Başıboş gezen (hayvan).
- Sürekli akan (su).
- Osmanlı devletinde kol gezen kolluk eri.
- Bir telin tınlaması devam ederken tele ikinci kez vurulmaksızın, parmaklar aynı tel üzerinde iki perdeye birden basılı konumda iken üst perdedeki parmağın aniden kaldırılması yoluyla ikinci bir ses elde edilmesi yöntemi.
- Köy gelirlerinin, köyün zorunlu işlerini ve köydeki aylıklı görevlilerin aylıklarını karşılamaya yetmediği durumlarda, 20 lirayı geçmemek üzere her aileden alınan bir tür yerel vergi.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yüzden erimeyüzdenyüzdeyüzde biryüzde birlikyüzde cinsindenyüzde çizityüzyüz açısıyüz akarıyüz akıyüz aklığıyübusetyübuset fürceleriyüceyüce amaçyüce divansalmasalma çizgilerisalma çuhadarısalma gezmeksalma mecrasalma omurgasalma tomruksalmagundisalmaksalmalıksalmsalsal ammoniacsal balıkçılığısal ile taşımaksal kullanmak