yüzden ne demek?

  1. Görünüş olarak, bakarak.
  2. (en)Cast of features, countenance, dial, face, front, frontispiece, kisser, mien, obverse, phiz, physiognomy, puss, snoot, visage.

görünüş

  1. Gözün ilk bakışta veya zihnin dolaysız olarak algıladığı şey.
  2. Gerçeğe uymayan dış görüntü, zevahir.
  3. Bulunulan bir yerden görülebilen alan, görünüm, manzara
  4. Fiillerin belirttiği oluşların süresi, gelişmesi ve bitmesiyle ilgili bütün biçimleri kapsayan dil bilgisi kategorisi.
  5. (en)Appearance.
  6. (en)Sight.
  7. (en)Outlook.
  8. (en)Aspect.
  9. (en)Semblance.
  10. (en)Epiphany.

yüzden erime

  1. Buzulların, güneşlenme, yel, hava sıcaklığı etkileriyle üstten erime ve buharlaşması.
  2. (en)Ablation.
  3. (al)Gletscherschmelz, Ablation
  4. (fr)Ablation

yüzden salma

  1. Yüze tutan ve tutunan özdekler arasındaki çekim kuvvetlerinin basınç, sıcaklık gibi dış koşulların değiştirilmesiyle yenilerek, yüze tutunan özdeğin gaz ya da sıvı evreye geri bırakılması.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yüzden erimeyüzden salmayüzdeyüzde biryüzde birlikyüzde cinsindenyüzde çizityüzyüz açısıyüz akarıyüz akıyüz aklığıyübusetyübuset fürceleriyüceyüce amaçyüce divan
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın