yüzünü gören cennetlik ne demek?

  1. Uzun bir süre görünmeyen kimseler için söylenir.
  2. (en)You're a sight for sore eyes.

yüzünü ağartmak

  1. Beğenilir iş yapmak, iş ve davranışlarıyla yakınlarının övünmesine sebep olmak: “Bu zaferle Mustafa Kemal, ordumuzun yüzünü ağartmış, milletimizin yüzünü güldürmüştür.” -E. C. Güney.
  2. (en)Be creditable to smb.

yüzünü buruşturmak

  1. Yüzüne öfke ve hoşnutsuzluk gösteren bir biçim vermek: “Yüzünü buruşturuyor Fuat, ukalalığından sıyrılıyor, üzüldüğü belli.” -A. Ümit. “Ağır işler görüp de güler yüzünü ekşitmemeyi ve kimseyi incitmeden yaşamayı analar bu adamlara öğretmeli idiler.” -M. Ş. Esendal.
  2. (en)Grimace, make a grimace, make grimaces, mop.

gören

  1. Görmek eylemini yapan.
  2. (en)[Charles Goren] saucy little miss, saucy young girl.

cennetlik

  1. Öldükten sonra yerinin cennet olacağına inanılan kimse, cennetmekân.
  2. (en)Deserving of heaven.
  3. (en)Sainted.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yüzünü ağartmakyüzünü buruşturmakyüzünü çevirmekyüzünü dönmekyüzünü ekşitmekyüzünü gerdirmekyüzünü görmemekyüzünü gözünü açmakyüzünü kara çıkarmakyüzünü kızartmakyüzün bir bölümüyüzün yandan görünüşüyüzüncüyüzüncü şeyyüzüncü yıldönümügörengören kimsegörenekgörenekçigörenekçilikgöreneklere uymayangörenekleşmekgörenekligörenekselgöreneksel çevregöregöre davranmakgöre hareket etmekgöre hiçbir şeygöre önemsiz
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın