yürüyüş yapmak ister misiniz ne demek?
- Would you like to go for a walk.
yürüyüş
- Yürüme işi veya biçimi.
- Spor amacıyla yapılan yürüme.
- Bir olayı protesto etmek, bir konuya dikkati çekmek amacıyla topluca yürüme.
- Birliklerin bir yerden başka bir yere gitmesi.
- Bir ayak yerden kalkarken öteki ile öne basma kuralına bağlı olarak belli bir uzaklığa yürüyerek ulaşma.
- Bu yolla, belli bir uzaklığa en kısa sürede yürüyerek ulaşmak amacıyla yapılan yarış.
- Gressorial.
- Gait.
- Hike.
- Pace.
yürüyüş ayakkabıları
- Walking boots.
yapmak
- Yol almak
- Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
- Salgılamak, çıkarmak
- Dışkı çıkarmak
- Gerçekleştirmek
- Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
- Evlendirmek
- Bir durum yaratmak
- Edinmek, sahip olmak
- Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek
ister
- Bir şeyin yapılabilmesinin veya olabilmesinin bağlı olduğu şey, gerek, icap, lüzum.
- Cümledeki görevleri aynı olan kelimelerin ayrı ayrı her birinin başına getirilerek herhangi birinin onanmasında sakınca olmadığını anlatan bir söz.
- Îcâb (karş. önerme, öneri).
- Either.
- Requirement.
- Necessity.
- Whether.
- Need.
- Demand.
- Or not.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yürüyüşyürüyüş ayakkabılarıyürüyüş emriyürüyüş hızıyürüyüş koluyürüyüş komitesiyürüyüş kuruluyürüyüş maratonuyürüyüş yapmakyürüyüş yaptırmakyürüyücü kuşlaryürüyüp gitmekyürüyebilenyürüyememeyürüyemeyenyürüyenyürüyen ağırlıklaryapmakyapmak istemekyapmak istememekyapmak pek de kolay değilyapmak üzereyapmak üzere olmakyapmak yada bozmakyapmak zorunda kalmakyapmakla meşgul olmakyapmakla şeref duymakyapmayapma aydınlatmayapma beyapma bebekyapma bezem