yürüyüp gitmek ne demek?
- Walk away.
walk
- Yürümek, yürüyerek gitmek, dolaşmak, gezdirmek, gezmek, adımlamak, adımla ölçmek, yürütmek, dolaştırmak, yürüyüşe çıkarmak, yürüterek yormak, eşlik etmek, taşımak (iterek)
- Yürümek, yürüyerek gitmek, yaya gitmek
- Davranmak, hareket etmek
- Yürütmek, yavaş gezdirmek
- Beraberinde yürüyüşe çıkmak
- Öldükten sonra hayalet olarak dünyaya gelmek
- Adımlamak, adımla ölçmek
- Ağır bir yükü köşeleri üzerinde yürüterek taşımak
- Gezme, yürüme
- Yürüyüş
yürüyücü kuşlar
- Bk. leyleksiler
yürüyüş
- Yürüme işi veya biçimi.
- Spor amacıyla yapılan yürüme.
- Bir olayı protesto etmek, bir konuya dikkati çekmek amacıyla topluca yürüme.
- Birliklerin bir yerden başka bir yere gitmesi.
- Bir ayak yerden kalkarken öteki ile öne basma kuralına bağlı olarak belli bir uzaklığa yürüyerek ulaşma.
- Bu yolla, belli bir uzaklığa en kısa sürede yürüyerek ulaşmak amacıyla yapılan yarış.
- Gressorial.
- Gait.
- Hike.
- Pace.
gitmek
- Bir yere doğru yönelmek
- Bir yerden veya bir işten ayrılmak.
- Çıkmak, ulaşmak.
- Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak.
- Sürmek, devam etmek
- Yakışmak, yaraşmak.
- Tüketilmek, harcanmak
- Götürülmek, gönderilmek.
- Take one's way.
- Go away.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yürüyücü kuşlaryürüyüşyürüyüş ayakkabılarıyürüyüş emriyürüyüş hızıyürüyebilenyürüyememeyürüyemeyenyürüyenyürüyen ağırlıklaryürüyürü ense tıraşını göreyimyürükyürük aksakyürük at yemini artırırgitmekgitmek üzeregitmek üzere ayrılmakgitmegitme vaktini uzatmakgitme zamanıgitgit aralığıgit başımdangit buradangit düğmesi