turna gözü gibi ne demek?
- Duru sarı.
duru
- Bulanıklığı olmayan, temiz, berrak.
- Pürüzsüz ten.
- Arınmış, karışık olmayan dil, üslup.
- Değişkenlerin değerleri verildiğinde, dizgenin kesinlikle tanımlanan belirlidurumu.
- Bir kadın adı.
- Temiz, berrak, saf.
- Savaşta giyilen zırhlar, cevşenler, çelik elbiseler.
- State.
- Limpid.
- Clear.
turna
- Turnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri ve uzun bacaklı bir kuş (Grus grus).
- Bataklık kuşları (Grallae) takımının,turnagiller (Gruidae) familyasından, 140 cm kadar uzunlukta, kül rengi, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan bir tür.
- Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçmen bir kuş.
- avrupa ve kuzey afrika'da yaşayan göçmen kuş türü
- Crane.
- Common crane.
- Grue cendrée
- Grus grus
turna balığı
- Tatlı sularda yaşayan yırtıcı bir balık (Esox lucius).
- Kemikli balıklar (Teleostei) takımının,turna balığıgiller (Esocidae) familyasından, 40-100 cm kadar uzunlukta, çok yırtıcı, yumurtalarından havyar yapılan, eti yenen bir tür.
- Kemikli balıklardan, turna balığıgiller (Esocidae) familyasından, boyu 100 cm kadar olabilen, çok yırtıcı, yumurtalarından havyar yapılan, eti yenen bir tür.
- Pike.
- Brochet commun
- Esox lucius
göz
- Görme organı.
- Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
- İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
- Bakış, görüş.
- Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
- Delik, boşluk
- Çekmece.
- Terazi kefesi.
- Bk. ada.
- Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.
gibi
- ...-e benzer
- O anda, tam o sırada, hemen arkasından.
- İmişçesine, benzer biçimde
- ...-e yakışır biçimde.
- Like.
- Kind of.
- Something like.
- Fashion.
- Such as.
- Wise.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
turnaturna balığıturna balığı ağzı biçimindeki dişlerturna balığıgillerturna gibi boynunu uzatmakturna gibi uzanmakturna grus grusturna katarıturna kırıturna origamisiturnturn a blind eyeturn a cartwheelturn a deaf earturn a deaf ear togözü açgözü açıkgözü açık gitmekgözü açık olmakgözü açıklıkgözü açılmagözü açılmakgözü açılmışgözü açlıkgözü akmakgözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamak