suçlamada bulunmak ne demek?
- Bring an accusation against smb.
suçlama
- Suçlamak işi, itham
- Accusation.
- Charge.
- Accusing.
- Blaming.
- Blame.
- Arraignment.
- Censure.
- Complaint.
- Condemnation.
suçlamak
- Bir kimsenin herhangi bir suç işlediğini öne sürmek, itham etmek
- Chastise.
- Put in the dock.
- Accuse.
- Charge smb.
- With smth.
- Charge.
- Blame.
- Put the blame on smb.
- Bring an accusation against smb.
bulunmak
- Bulma işine konu olmak.
- Herhangi bir durumda olmak
- Bir yerde olmak
- Exist.
- Stand.
- Be present.
- Be situated.
- Have.
- Present oneself.
- Reside.