suçlamak ne demek?

  1. Bir kimsenin herhangi bir suç işlediğini öne sürmek, itham etmek

    Rahmetliyi suçlamak aklımın köşesinden geçmez.

    H. Taner

    Dikkatle yüzüne bakıyorum ama beni suçladığına ilişkin hiçbir belirti göremiyorum.

    A. Ümit
  2. (en)Chastise.
  3. (en)Put in the dock.
  4. (en)Accuse.
  5. (en)Charge smb.
  6. (en)With smth.
  7. (en)Charge.
  8. (en)Blame.
  9. (en)Put the blame on smb.
  10. (en)Bring an accusation against smb.
  11. (en)Arraign.
  12. (en)Censure.
  13. (en)Condemn.
  14. (en)Criminate.
  15. (en)Excoriate.
  16. (en)Impeach.
  17. (en)Impute.
  18. (en)Incriminate.
  19. (en)Inculpate.
  20. (en)Indict.
  21. (en)Reproach.
  22. (en)Task.
  23. (en)Plead.
  24. (en)Reprehend.
  25. (en)To accuse.
  26. (en)To indict.
  27. (en)To blame.
  28. (en)To charge sb itham etmek.
  29. (en)Lay the blame.
  30. (en)To accuse sb.
  31. (en)To accuse sb of an offence / crime.
  32. (en)To charge sb.
  33. (en)To indict sb for sth.
  34. (en)Allege.
  35. (en)Bring about an accusation.
  36. (en)Bring a charge.
  37. (en)Complain.
  38. (en)Denounce.

suçlama

  1. Suçlamak işi, itham
  2. (en)Accusation.
  3. (en)Charge.
  4. (en)Accusing.
  5. (en)Blaming.
  6. (en)Blame.
  7. (en)Arraignment.
  8. (en)Censure.
  9. (en)Complaint.
  10. (en)Condemnation.

suçlamada bulunmak

  1. (en)Bring an accusation against smb.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

suçlamasuçlamada bulunmaksuçlamamaksuçlamanın en ağır kısmısuçlamaya karşılık vermeksuçla
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın