stretch standing ne demek?
- Gergin duruş
gergin
- Gerilmiş durumda olan.
- Buruşuğu, kırışığı olmayan (cilt)
- Bozulacak duruma gelmiş olan (ilişki).
- Huzursuz, sinirli.
- Stretched.
- Taut.
- Strained.
- Jumpy.
- Tense.
- Nervous.
stretch
- Uzatmak
- Sermek, germek, yaymak
- Çekip uzatmak
- Abartmak, mübalağa etmek, büyütmek
- Yere sermek
- Gerinmek
- Gerilmek, yayılmak serilmek
- Açılmak
- Uzamak
- Germe geriliş
stretch a rule
- Kuralı harfi harfine uygulamamak, kuralın bir kısmını görmezlikten gelmek.
standing
- Dik duran, dikilen
- Ayakta, ayakta yapılan
- Durgun
- Konum, yer, mevki
- Saygınlık, itibar
- Eskilik, geçmiş
- Bk. benzer
- Daimi, sürekli, sabit
- Ayakta durma
Türetilmiş Kelimeler (bis)
stretchstretch a rulestretch formingstretch ones legsstretch oneself outstretch outstretch the truthstretchabilitystretchablestretchedstreakstreak of bad luckstreak of lightningstreak of luckstreakedstandingstanding armystanding at attentionstanding at easestanding bystanding committeestanding cropstanding dishstanding in the doorwaystanding interpretation committeestandinstandstand a chancestand a drinkstand adjournedstand aghast