standing ne demek?
- Bk. benzer
- Daimi, sürekli, sabit
- Ayakta durma
- Dik duran, dikilen
- Ayakta, ayakta yapılan
- Durgun
- Konum, yer, mevki
- Saygınlık, itibar
- Eskilik, geçmiş
benzer
- Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, müşabih, mümasil
- Benzeşim.
- Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör.
- Bazı önemsiz ya da tehlikeli görünçlükilerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapısı ve yüzü bu oyuncuya benzeyen kimse. (Bu kimse, asıl oyuncunun yerine oynarsa oyunbenzeri, ışıkların düzenlenmesi sırasında çalışırsa ışıkbenzeri adını alır. Tehlikeli görünçlüklerdekibenzere kavgacı denir).
- Nitelik, görünüş bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan.
- Alike.
- Like.
- Similar.
- Analogous.
- Parallel.
standing army
- Düzenli ordu
standing at attention
- Ihtiram duruşu