stretched ne demek?
- Gergin
gergin
- Gerilmiş durumda olan.
- Buruşuğu, kırışığı olmayan (cilt)
- Bozulacak duruma gelmiş olan (ilişki).
- Huzursuz, sinirli.
Stretched.
Taut.
Strained.
Jumpy.
Tense.
Nervous.
stretched hanging
- Gergin asılma
stretcher
- Geren şey veya kimse
- Duvar boyunca enine konulan taş veya tuğla
- Gerdirme tertibatı
- İki çatı direğini bağlayan direk
- Hasta veya ölü taşımaya mahsus teskere, sedye
- Ayakkabı kalıbı