seyirci önüne çıkmak ne demek?
Appear before the public.
seyirci
- Bir olayı gören, izleyen kimse, izleyici.
- İzlemek, eğlenmek için bakan kimse, izleyici
- Aynı yerde, bir oyunu başkalarıyla birlikte seyreden kişi.
- Bk. izleyici
- Audience, spectator.
- Audience.
- Viewer.
- Televiewer.
- Spectator.
- Onlooker.
seyirci adedi
- Bk. izleyici sayısı
çıkmak
- İçeriden dışarıya varmak, gitmek
- Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
- Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
- Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
- Süresi dolduğunda ayrılmak.
- Yapılmak, yürümek.
- Yetişecek ölçüde olmak.
- Eksilmek.
- Exit.
- Point.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
seyirciseyirci adediseyirci araştırmasıseyirci çekici oyunlarseyirci çekmekseyirci dinlenme yeriseyirci girişiseyirci kalmakseyirci olmakseyirci sayısıseyirseyir alanıseyir defteriseyir defterine yazmakseyir etmekönüne arkasına bakmadanönüne bakönüne bakmadanönüne bakmadan yürümekönüne bakmadan yürüyen kimseönüne bakmakönüne bakmayan kimseönüne bir kemik atmakönüne çıkmakönüne dikilmekönündeönünde ardında gidilmezönünde diz çökmekönünde eğilmeönünde gitmek