sadece akıl veren ne demek?
Armchair.
sadece
- Yalnızca
- Sırf, yalnızca, başka bir şey bulunmaksızın
Just.
Only.
Simply.
Merely.
Exclusively.
Nothing but.
Nigh but.
Nothing else.
sadece aptallar
None but fools.
akıl
- Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us
- Öğüt, salık verilen yol.
- Düşünce, kanı
- Hafıza, bellek
- Us.
- İnsanın kendi davranışını bilmesi, yargılaması ve tayin etmesi kabiliyeti.
- Aklı başında, düşüncesi sağlam
- Uyanık
- Fikir, düşünce
Chump.
veren
[veer (de) ] feather, quill; spring; ferryboat.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sadecesadece aptallarsadece babadan olan kan bağısadece belgelersadece beni ilgilendirirsadece bit eşlemsadece bu değilsadece dosyasadece dosyalarsadece dosyaları birleştirsadesade adusade ağsade ayinsade bir biçimdeakılakıl adama sermayedirakıl akıl, gel çengele takılakıl akıldan üstündürakıl almakakıl almamaakıl almamakakıl almazakıl almazlıkakıl balakıakı ak karası karaakı ile çıkmakakı karası geçitte belli olurakı yoğunluğu