akıl ne demek?
Kökeni: Arapça
- Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us
Akıl yaşta değil baştadır.
Atasözü - Öğüt, salık verilen yol.
Bu aklı size kim verdi.
- Düşünce, kanı
Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve!
A. K. Tecer - Hafıza, bellek
Hâlâ aklımda o tufan yağmuru.
C. S. Tarancı - İnsanın kendi davranışını bilmesi, yargılaması ve tayin etmesi kabiliyeti.
- Us.
- Aklı başında, düşüncesi sağlam
- Uyanık
- Fikir, düşünce
Bu akıl çok hoşuma gitti.
Chump.
Consciousness.
Gray matter.
Grey matter.
Headpiece.
Intellect.
Loaf.
Nous.
Prudence.
Psyche.
Sapience.
Strength of mind.
Senses.
Fettle.
Guidance.
Mentality.
Sense.
Discretion.
Opinion.
Thought.
Apprehension.
Piece of advice.
Mental.
Reason.
Intelligence.
Brain.
Mind.
Head.
Wisdom.
Bean.
Advice.
Comprehension.
Memory.
akıl adama sermayedir
- Bir kimsenin giriştiği işlerde en büyük yardımcısı aklıdır.
akıl akıl, gel çengele takıl
- Bir sorunun nasıl çözümleneceğini düşünememe durumunda söylenen bir söz.