rahatsızlık vermek ne demek?
- Rahatını bozmak, rahatını, keyfini kaçırmak.
- To disturb, to bother.
rahatsızlık
- Rahatsız olma durumu, tedirginlik
- Hastalık.
- Hastalık.
- Discomfort.
- Uneasiness.
- Disquiet.
- Inconvenience.
- Inquietude.
- Trouble.
- Unrest.
rahatsızlanma
- Rahatsızlanmak işi.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.