rahatsızlık ne demek?
- Rahatsız olma durumu, tedirginlik
Bununla beraber, içimde bir rahatsızlık var, unutulmaktan korkuyorum.
H. E. Adıvar - Hastalık.
- Hastalık.
- Discomfort.
- Uneasiness.
- Disquiet.
- Inconvenience.
- Inquietude.
- Trouble.
- Unrest.
- Annoyance.
- Disease.
- Illness.
- Ailment.
- Indisposition.
- Dysphoria.
- Complaint.
- Discomfiture.
- Discomposure.
- Distemper.
- Disturbance.
- Draft.
- Embarrassment.
- Fidget.
- Harassment.
- Disorder.
- Upset.
- Bother.
- Slight sickness.
rahatsızlık vermek
- Rahatını bozmak, rahatını, keyfini kaçırmak.
- To disturb, to bother.
rahatsızlanma
- Rahatsızlanmak işi.