bırakma gölgesi ne demek?
- Drop shadow
drop
- Damlamak, düşmek, bitmek, kesilmek, dalmak, tutulmak, alçalmak, yavrulamak, damlatmak, düşürmek, atmak, söylemek, bırakmak, kesmek, ilişkisini kesmek, görüşmemek, çıkarmak, söyleyememek (harf), öldürmek
- Damla, katre
- Az miktarda herhangi bir şey, bir yudum içki
- Damla
- Damlaya benzeyen herhangi bir şey damla şeklinde küpe
- Akide şekeri
- Pastil
- Düşme sukut
- Asma tiyatro perdesi, pano
- Düşüş uzaklığı
bırakma
- Salıverme, terk.
- Bırakmak işi.
- Cession.
- Dismissal.
- Abelienate.
- Abandonment.
- Quitting.
- Unleashing.
- Bequest.
- Allowance.
bırakma alanları
- Drop areas
gölge
- Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık
- Güneş ışınlarından korunacak yer
- Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüet
- Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk.
- Röfle.
- Yetkisi olmadığı hâlde etkili olan.
- Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse.
- Koruma, kayırma himaye.
- Bir gökcisminin güneş ışığını engellemesinden ileri gelen ışıksız uzay parçası.
- Almaç görüntülüğünde resmin temel konusunun hem bulunması gereken yerde hem de onun biraz yanında daha soluk olarak çift görünmesi durumu.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bırakmabırakma alanlarıbırakma bedelibırakma kirişibırakma noktasıbırakmakbırakmak koyvermekbırakmalıbırakmamakbırakmaya devam etbırakbırak allah aşkınabırak allahını seversenbırak artıkbırak konuşsungölgesinden korkmakgölgesizgölgesizlikgölgegölge tiyatrosugölge balığıgölge balığıgillergölge bitkilerigölgöl alabalığıgöl alasıgöl asfaltıgöl asfalti