bırakmak ne demek?
- Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak.
- Koymak
Mermer masaya bir yirmi beşlik bıraktı.
T. Buğra - Bir işi başka bir zamana ertelemek.
- Unutmak.
- Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek.
- Saklamak, artırmak.
- Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek
- Engel olmamak
Bırak, burasını benim defterimden okuyayım.
Ö. Seyfettin - Break oneself of a habit.
- Leave.
- Let go.
- Abandon.
- Release.
- Discontinue.
- Quit.
- Drop.
- Stop.
- Give up.
- Go without.
- Let smb.
- Have it.
- Walk out.
- Allow.
- Chuck.
- Consign.
- Demise.
- Dismiss.
- Dispose of.
- Drop in.
- Drop out.
- Edge out.
- Expose.
- Fail.
- Take one's.
- Abdicate.
- Cede.
- Concede.
- Deposit.
- Desist.
- Ditch.
- Forgo.
- Forsake.
- Grow.
- Park.
- Permit.
- Relinquish.
- Renounce.
- To leave.
- To quit.
- To abandon.
- To let go off.
- To relinquish.
- To allow.
- To grow.
- To fail a student.
- To put down.
- To deposit.
- To entrust.
- To bequeath.
- To put off.
- To postpone.
bırakmak koyvermek
- Unhand
bırakma
- Salıverme, terk.
- Bırakmak işi.
- Cession.
- Dismissal.
- Abelienate.
- Abandonment.
- Quitting.
- Unleashing.
- Bequest.
- Allowance.