marifetli küçük araç ne demek?
- Gadget.
marifetli
- Usta, hünerli.
- Nimble fingered.
- Deft.
- Skilled.
- Talented.
- Who possesses a special skill.
- Ingenious.
- Versed.
marifet
- Marifetname: İbrahim Hakkı'nın divan kültürüne ait hazırladığı meşhur eseri.
- Osmanlıca'da yazılışı: ma'rifet.
- Uygun olmayan, hoşa gitmeyen, can sıkıcı iş veya davranış.
- Ustalık, hüner, uzmanlık.
- Aracı, ikinci el.
- Bilim, bilgi.
- Herkesin yapamadığı ustalık, her şeyde görülmeyen hususiyet, ustalıkla yapılmış olan şey.
- Beceriklilik, el uzluğu.
- Bilme, bir şeyi cüz'i vecihle bilmek.
- Skill.
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
- Small.
- Little.
araç
- Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta, gücünden yararlanılan nesne.
- Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta.
- Bir şeye ulaşmak, bir şeyi elde etmek için yararlanılan kimse veya şey.
- Taşıt
- Bir sonuca ulaşmak için kullanılan şey.
- Bir işin yapılmasında, bir makinenin, bir motorun sökülmesi, takılması, ayarı ya da işletilmesinde kullanılan aletlerden her biri.
- Bir özdeği etkileyerek onda değişikliğe yol açan özdek ya da kuvvet.
- Vehicular.
- Vehicle.
- Means.