makbule geçmek ne demek?
- Çok beğenilmek, hoşa gitmek, işe yaramak.
O vakit o kış kıyamette / Ne kadar makbule geçer tatlı
B. Necatigil Wohltuend sein.
makbule
- Kabul olunmuş, alınmış.
- Beğenilen.
- (bkz. makbul)
makbul
- Beğenilen, hoş karşılanan.
- Kabul edilen.
- Geçer, geçerli.
- Kabul olunmuş, alınmış, alınan.
- Beğenilen.
- Hoş karşılanan.
- (Makbule) Kabul olunan. Beğenilen. Sevablı.
Accepted.
Acceptable.
Agreeable.
geçmek
- Bir yerden başka bir yere gitmek
- Bir yandan girip diğer yandan çıkmak.
- Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden gitmek.
- Bir duruma uğramak, konu olmak.
- Bırakmak, vazgeçmek.
- Yaşamak.
- Bir şeyi bundan böyle yapma durumunda olmamak
- Olmak, vuku bulmak, cereyan etmek
- Bk. göstermek
Pass into.