geçme ne demek?
- Birbirinin içine geçirilerek tutturulan iki şeyden birinde bulunan çıkıntılı parça.
- Çakılmış, yapıştırılmış veya lehimlenmiş olmayıp gereğinde sökülebilecek biçimde parçaları birbirine takılıp kenetlenmiş olan.
- Geçmek işi, mürur.
- Sap ve gövde birleştirme yöntemlerinden her biri.
- Bk. geçiş
- Bk. noktalama
- Bk. zincirleme
- Sinem.Bir gösterimin sürekliliğini sağlamak üzere iki gösterici kullanıldığında, birinci göstericideki makara sona ererken, ara vermeksizin ikinci makarayı göstermeye başlama.
- Bir ışınımın, içindeki tekrenkli ışınların frekansları (devir sıklıkları) değişmeksizin, bir ortamdangeçmesi.
- Scarf.
- Scarfin.
- Devolvement.
- Construction.
- Transmission.
- Change-over.
- Joggle.
- Passage.
- That fits into or onto something else.
- Tenon.
- Passing.
- Fitted into.
- Dovetailed.
- Infection.
- Joined by mortise and tenon.
- Conduction.
- Traffic.
- Transition.
- Tranmission.
- Circulation.
- Permenance.
- Permeability.
- Penetration.
- Keyed.
- Shrunk.
- Shrunken.
- Jointer.
- Match joint.
- Whirligig.
- Tongue.
- Transmigration.
- Inlaid work.
- Durchlassung (Transmission)
- Überblendung, Überblenden, Überblender
- Transmission
- Passage
geçiş
- Geçme işi veya biçimi
- Herhangi bir durumdaki değişme, intikal.
- Resimde iki ayrı rengi birbirine bağlayan ara ton.
- Ses organlarının bir durumdan ötekine geçmesi.
- Bir parça süresince bir tondan başka bir tona atlama.
- Bir öğecik eksiciğinin ya da bir çekirdeğin uyarılmış bir halden daha düşük erkeli kararlı bir hale dönmesi ya da bunun tersi olay;geçişler belli tutarda erke salımı ya da erke soğurumu ile olur.
- Intikal.~ töresi: intikalî hukuk (bk. çağlararası töre).
- Filmin çeşitli sinema aygıtlarının düzeneğinde ileriye ya da geriye doğru düzenli devinimi; özellikle filmin alıcı ya da gösterici penceresi önünde devinimi.
- Çeşitli etkenler yüzünden, dizgenin bir nicem durusundan başka bir nicem durusuna atlaması.
- Bağırsakların boşalması.
geçme ile tutturmak
- Scarf.
geçme imi
- Geçmeyi sağlamak amacıyla, göstericideki makaranın sona erdiğini, öbür göstericideki makaraya geçmeye hazır olmak gerektiğini belirtmek üzere, resmin sağ üst köşelerine yapılan küçük imler. TV
- Aynı amaçla televizyonda resme elektronik olarak katılan, ufak, dikey, siyah-beyaz çubuklar biçimindeki imler.
- Change over cue, reel end alarm, cue marks, electronic cue dots.
- Stanze, Marke, Überblendzeichen
- Marque de passage (fin de bobine), signal de passage (de fin de bobiné), avertisseur de fin de bobine