mahkum etmek ne demek?

  1. Hüküm giydirmek.

    On beş yıl hapse mahkûm ettiler.

    A. İlhan
  2. Kötü bir duruma sürüklemek.

    Herkes kadını mahkûm etmeye çalıştı.

    S. F. Abasıyanık
  3. Mecbur etmek.

    Böylece bu medeniyete mahkûm edilmiş olan insanlar kendileri için çekilmiş iki çizgi arasında yalpalayıp duruyorlar.

    İ. Özel
  4. (en)Condemn, doom, convict, sentence, adjudge, rap.

hüküm

  1. Yargı
  2. Egemenlik, hâkimiyet.
  3. Değer, aynı veya benzer nitelik
  4. Önem, geçerlilik.
  5. Etki, hız, şiddet.
  6. Karar.
  7. Bk. yargı.
  8. Bk. yargı
  9. Bk. yargı (2)
  10. (en)Rule.

mahkum etme

  1. (en)Condemnation.

mahkum edilebilir

  1. (en)Condemnable.

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mahkum etmemahkum edilebilirmahkum kimsemahkum olmakmahkummahkumanemahkumiyetmahkumlar çıkmazımahkumlar ikilemimahkumları himayemahkudmahkukmahkukatmahkmahkakmahkakatmahkammahkam etmeketmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın