mahkumane ne demek?
- Mahkûm gibi, mahkûmcasına
Onun emrini yerine getirmekten mahkûmane bir zevk alıyor.
P. Safa
mahkum
- Hüküm giymiş, hükümlü.
- Hüküm giymiş kimse.
- Zorunda olan, mecbur.
- Kötü bir sonuca varması kaçınılmaz olan.
- Bk. yargılı
- Aleyhinde hüküm verilmiş olan. Davayı kaybedip cezalanan. (Osmanlıca'da yazılışı: mahkûm)
- Convict.
- Captive.
mahkum
- Hüküm giymiş, hükümlü.
- Hüküm giymiş kimse.
- Zorunda olan, mecbur.
- Kötü bir sonuca varması kaçınılmaz olan.
- Bk. yargılı
- Aleyhinde hüküm verilmiş olan. Davayı kaybedip cezalanan. (Osmanlıca'da yazılışı: mahkûm)
- Convict.
- Captive.
mahkum edilebilir
- Condemnable.