müsadere ne demek?
- Zor alım.
- Bk. kapma
- Bk. el koyma
- El koyma.
- Bk. zoralım
- Bk. zorlaalım
- (Sudur. dan) Yasak edilen bir şeyin kanuna göre elden alınması. Zulüm ve cebir.
Annexation.
Confiscation.
Seizure.
Attachment execution.
Forfeiture.
Detention charges.
Impoundage impounding.
Levy of distress.
zor
- Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı
- Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık
- Yüküm, mecburiyet
- Baskı
- Güçlükle, zorla
- "Yapamazsın" anlamında kullanılan bir söz.
Arduous.
Baffling.
Crucial.
Cruel.
kapma
- Kapmak işi.
- Hile ile elde edilen.
- Birbirine komşu iki akarsudan birinin, ötekinin yatağını kendisine çevirmesi olayı.
- Özdeciksel ya da çekirdeksel bir yapının ılıncık gibi bir parçacıkla etkileşerek onu yakalaması.
Capture.
Seizing.
Grabbing.
Grab.
Mitnahme
Capture
müsadere eden akarsu
- Bk. kapan akarsu
müsadere edilen su
- Bk. kapılan akarsu