müsaade etmek ne demek?

  1. Izin vermek.

    Hiçbir şey söylemesine müsaade etmedim, gayet haşin, çok sert davrandım.

    E. İ. Benice
  2. Geçiş için yol vermek, yol açmak
  3. Elverişli, uygun olmak
  4. (en)To permit, to allow, to let.
  5. (en)Give one's blessing to.

izin

  1. Bir şey yapmak için verilen veya alınan özgürlük, müsaade, ruhsat, icazet, mezuniyet
  2. Bir kimseye çalıştığı yerce verilen tatil.
  3. Boşuğ.
  4. (Bak: İzn)
  5. (en)Permission.
  6. (en)Authorization.
  7. (en)Permit.
  8. (en)Allowance.
  9. (en)Toleration.
  10. (en)Consent.

müsaade edilemez

  1. (en)Impermissible.

müsaade vesikası

  1. Bk. denetleme belgesi

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

müsaade edilemezmüsaade vesikasımüsaademüsaadekarmüsaadekarlıkmüsaadenizlemüsaadesiz çoğaltılan esermüsaadesiz tercüme müddetimüsaadatmüsaadde edilebiliretmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın