kuşkuya meydan vermek ne demek?
- Admit of doubt.
admit
- Meydan vermek
- Girmesine müsaade etmek
- Geçerli kabul etmek
- Doğruluğunu kabul etmek
- Kabul etmek, teslim etmek
- İçeriye bırakmak
- Girme müsaadesi, giriş hakkı
- İtiraf etmek
kuşkuya düşmek
- Kuşkulanmak, kuşku beslemek, kuşku duymak.
kuşkuyla
- Doubtfully, suspiciously, with a grain of salt.
meydan
- Alan, saha
- Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri
- Bulunulan yer ve çevresi, ortalık
- Fırsat, imkân veya vakit.
- Mevlevi tekkelerinde ayin yapılan yer.
- Arsa.
- Open space.
- Square.
- Arena.
- Agora.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kuşkuya düşmekkuşkuylakuşkuyla bakmakkuşkukuşku duymakkuşku ile karşılamakkuşku uyandırankuşku uyanmakkuşkanadıkuşkırankuşkirazıkuşkonmazkuşkuş ağıkuş akarıkuş avcısıkuş avımeydanmeydan açmakmeydan almakmeydan bırakmamakmeydan bulamamakmeydan dayağımeydan farımeydan günümeydan ı lahmmeydan kavgasımeydmeymeyameyadinmeyadini harbmeyamin