meydan bulamamak ne demek?
- Fırsat bulamamak.
fırsat
- Uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile
- (Bak: Fursat)
- Opportunity.
- Chance.
- Occasion.
- Opening.
- Break.
- Facility.
- Show.
- Turn.
meydan
- Alan, saha
- Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri
- Bulunulan yer ve çevresi, ortalık
- Fırsat, imkân veya vakit.
- Mevlevi tekkelerinde ayin yapılan yer.
- Arsa.
- Open space.
- Square.
- Arena.
- Agora.
meydan açmak
- Sebep olmak: Bu hareket, daha ileride kim bilir ne boğuşmalara meydan açacaktır? -R. N. Güntekin.