keseneke vermek ne demek?
- Bir şeyin gelirini önceden götürü olarak satmak.
keseneke almak
- Gelirini satın almak, iltizam etmek.
kesenek
- Görevlilerin aylıklarından her ay belli oranda kesilip bir sosyal güvenlik kurumuna yatırılan para
- Fabrika, çiftlik vb. gelir kaynaklarının gelirini satın alma işi, iltizam.
- Deduction.
- Sum of money deducted from a salary.
- Purchase of the right to the income from sth.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
keseneke almakkesenekkesenek belgelerikesenek oranlarıkesenekçikesenekesene kartıkesene ödeğikesene payıkeseneğe almakkesenkesen damarkesen dihakkesen düzlemkesen şeyvermekvermek istememekvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious