kesene ne demek?
- Sözleşme, yazılı anlaşma.
- Götürü, toptan
Şimdi bu, kesene işlerine girişiyor, mekteplere ekmek veriyor. Trabzonlu bir ortakla bir eskici koltukçu dükkânı işletiyor.
M. Ş. Esendal - Bath glove, bag, purse, pocket, bladder, pouch, scrip, vesicle, sac.
kesene kartı
- Kesenelere ilişkin işlemlerin düzenli yürütülmesi amacıyla, bu yöndeki koşulları tümüyle kapsayan ve uygulamaları sonuçlarıyla gösteren bilgi verici kart.
- Season ticket.
- Carte d'abonnement
kesene ödeği
- Güvenceci ya da güvenceliye deniz yoluyla gönderilecek mal için ortaya çıkabilecek dokuncaları belirli bir süre karşılayabilmek amacıyla düzenlenen güvenceli, keseneli ödek.
- Floating policy.
- Police d'abonnement