kesen ne demek?
- Kesme işini yapan.
- Bir şekli özellikle bir üçgenin kenarlarını kesen doğru.
- Intersecting line.
- Secant.
kesme
- Kesmek işi.
- Teneke, sac vb.ni kesmek için kullanılan makas.
- Küp biçiminde veya köşeli olarak kesilmiş olan
- Kesin, değişmez, maktu.
- Kesme işareti.
- Nazımda veya nesirde, bir cümleyi sonu anlaşılacak biçimde yarım bırakma sanatı, kat.
- Kıyılarımızda yaygın olarak bulunan, yuvarlak tepeli, 5 m kadar boylu, her dem yeşil, yaprakları küçük ve kenarları testere dişli, çiçekleri yeşilimsi beyaz renkli olan bir süs ağacı, akçakesme (Phillyrea latifolia).
- Çizgisel iki doğru parçası ve bir eğri yayı ile sınırlanan düzlem yüzeyi.
- Klasik balede küçük ara adımı.
- Optes'Te, on parmak izinin veya olay yeri izinin tarandıktan sonra iz bölgesinin seçilerek lüzumsuz bölgelerinden ayrılması.
kesen damar
- Komşu kayaçların yapısını gelişigüzel kesen çatlak ya da yarıkları, magmanın doldurulmasıyle oluşmuş kayaç damarı.
- Dyke.
- Gesteinsgang
- Filon rocheuse
kesen dihak
- (Kulpsuz) dolu kadehler. (Osmanlıca'da yazılışı: ke'sen dihak)