karşılıklı dava ne demek?
- Davacının açtığı davaya karşı öteyanın açtığı dava.
- Counterclaim, cross-action.
- Demande reconventionnelle
karşılıklı dans
- On yedinci yüzyılda, sayısı belli olmayan eşlerle karşılıklı yapılan bir dans türü.
- Contre-dance.
- Contredanse
karşılıklı dayanışma
- Interdependence.
dava
- Korunmanın bir hüküm ile sağlanması için yargı organlarına başvurma.
- İleri sürülerek savunulan düşünce, çözümlenmesi gerekli olan konu, sav
- Sorun
- Ülkü
- Sevgili.
- Aranç, dilem, ~ etmek: arançlamak, dilemlemek. ~ nın ihbârı : arancın, dilemin bildirilmesi, ~ ya müdâhale: aranca, dileme katılma. ictinâb ~ sı: önleme arancı, dilemi. îfâ ~sı: ödeme arancı, dilemi, inşâî ~ biçimleyici aranç, dilem (Gestaltungsklage), men' ~sı: giderme arancı, dilemi, tesbît ~ sı: belirtme (saptama) arancı, dilemi.
- Yargılıklarca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar için, yasada gösterilen yöntemine göre açılan ve yapılacak yargılama sonucunda, yargıcın kararıyla yargıya bağlanan uyuşmazlıklara ilişkin istemler.
- Bk. kanıtsav
- Takib edilen fikir, iddia. (Osmanlıca'da yazılışı: da'vâ)
- Lawsuit.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
karşılıklı danskarşılıklı dayanışmakarşılıklı değişmekarşılıklı değiştirmekarşılıklı değiştirmekkarşılıklı akreditifkarşılıklı aktarmakarşılıklı alacaklarkarşılıklı alıp vermekarşılıklı alıp vermekkarşılıklıkarşılıklı anlaşarakkarşılıklı anlaşma ilekarşılıklı anlayışkarşılıklı asalaklıkkarşılıklarkarşılıkkarşılık beklemeden yapılankarşılık beklemekkarşılık beklememekarşılık borçlancısıdavadava açılması zorunluğu ilkesidava açmadava açmada özerklikdava açmakdava adamıdava aktarımıdava dışı olandava edilebilirdava ehliyetsizliğidav