karşılık ne demek?
- Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı, gerektirdiği başka davranış, mukabele
Haykırışlarına etraftan karşılık gelmiyordu.
H. R. Gürpınar - Bir dildeki bir sözü başka bir dilde aynı anlamda karşılayan söz.
- Cevap, yanıt.
- Bir şey alınırken karşı tarafa verilen başka şey, bedel
- Bir iş için ayrılmış para, ödenek, tahsisat.
- İktisadi karar birimleri tarafından istenen veya gereksinim duyulan malların satılması, paranın verilmesi, ödeneğin sağlanması gibi işler.
- Bedel.
- Comeback.
- Price.
- Redress.
- Retort.
- Reward.
- Reaction.
- Acknowledgement.
- Reciprocity.
- Compensation.
- Allowance.
- Translation.
- Amount paid.
- Equivalent given in return.
- Appropriation.
- Designated fund.
- Opposite.
- Contrary.
- In contrast to.
- In response to.
- In payment for.
- Answerback.
- As against.
- Equivalent.
- Provisions.
- Return.
- Wages.
- Answer.
- Reply.
- Payoff.
- Consideration.
- Counter.
- Counterbalance.
- Counterpart.
- Offset.
- Payment.
- Provision.
- Quid pro quo.
- Quittance.
- Reciprocation.
- Recompense.
- Remuneration.
- Repayment.
- Requital.
- Response.
karşılık beklemeden yapılan
- Disinterested.
karşılık beklemek
- Yaptığı iyiliğe karşı bir şey ummak, istemek.
- Expect something in return
- Expect something in return from someone.