kapalı çöküntü ne demek?
- Dar ya da geniş, her yanından kapalı, ancak kökenleriyle ayrımlı çukur alanlara verilen ad.
- Enclosed basin.
- Dépression fermée
kapalı
- Kapanmış olan, açılmamış, mestur, açık karşıtı.
- Geçilmez durumda olan.
- Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri).
- Başı örtülü (kadın).
- Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem.
- Gizli, saklı.
- Açık olmayan (giyecek)
- Bulutlu, karanlık (hava)
- Off.
- Closed.
kapalı açınık
- Bkz. Açınık.
çöküntü
- Bkz. depresyon, ruhsal çöküntü
- Çökme.
- Çöken şeylerin kalıntısı, enkaz.
- Suyun dibine çöken şeyler.
- Jeolojik bir olay sonunda oluşan toprak çöküklüğü.
- Gerileme, kriz
- Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan ruhsal bozukluk, depresyon.
- Uyaranlara karşı duyarlığın, işe girişme gücünün, kendine güvenin azalıp karamsarlığın güçlenmesi durumu.
- İktisadi dalgalanmanın daralma aşamasında büyüme oranında meydana gelen sürekli ve alışılmamış düzeyde düşüşle birlikte yüksek işsizlik oranlarının yaşandığı iktisadi bunalım durumu. krş. patlama
- Breakdown.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kapalıkapalı açınıkkapalı adımkapalı akorkapalı alankapalı altyordamkapalı ama kilitlenmemişkapalı arabakapalı aralıkkapalı ardışık taslakkapalkapalaikapakapa çenenikapa sayısıkapaçkapaç boşluğuçöküntüçöküntü alanıçöküntü bölgesiçöküntü çanağı gölüçöküntü gölüçöküntü hendeğiçöküntü kırığıçökükçökük karinçöküklükçökümçöküm gerilimi