çöküntü bölgesi ne demek?
- Bir kentin ya da kasabanın, özeksel, toplumsal ve ekonomik etkenlerle gelişmesi engellenen, taşınmazları sürekli olarak değer yitiren, yoksulluk yuvası niteliği kazanmaya yüz tutmuş bölümü.
- Blight, twilight zone.
- Zone détériorée, zone crépuscule
çöküntü
- Bkz. depresyon, ruhsal çöküntü
- Çökme.
- Çöken şeylerin kalıntısı, enkaz.
- Suyun dibine çöken şeyler.
- Jeolojik bir olay sonunda oluşan toprak çöküklüğü.
- Gerileme, kriz
- Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan ruhsal bozukluk, depresyon.
- Uyaranlara karşı duyarlığın, işe girişme gücünün, kendine güvenin azalıp karamsarlığın güçlenmesi durumu.
- İktisadi dalgalanmanın daralma aşamasında büyüme oranında meydana gelen sürekli ve alışılmamış düzeyde düşüşle birlikte yüksek işsizlik oranlarının yaşandığı iktisadi bunalım durumu. krş. patlama
- Breakdown.
çöküntü alanı
- Karalar üzerinde çevresi yüksekliklerle kapalı, tabanı kimi kez deniz yüzeyinden de aşağı inebilen yer biçimi, bkz. çökme.
- Depression.
- Dépression
bölge
- Sınırları idari, ekonomik birliğe, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine veya üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası, mıntıka
- Vücut yüzeyinde sınırları belli herhangi bir bölüm, nahiye.
- Bir ülkenin, doğal özellikleri, nüfus yapısı, kaynakları, çıkarları açısından türdeşlik gösteren, bir bütün olarak tasarlanmasında yarar görülen bölümü.
- Bir kentin, bilinçli bir belgeleme yöneltisinin sonucu olarak, işleyim, tarım, konut, yönetim, tecim vb. işlevleri için, düzentasarında ayrılmış alanlardan herbiri.
- Region, zone.
- Area.
- Zone.
- Region.
- District.
- Division.