çöküntü kırığı ne demek?
- Yüz ve kafatasının yassı kemiklerinde, kemik parçasının içeriye doğru çökmesiyle oluşan kemik kırığı, depresyon kırığı. Beyin dokusunda enfeksiyonlara, kanama ve hematom oluşumuna öncülük edebilir.
- Depression fracture.
çöküntü
- Bkz. depresyon, ruhsal çöküntü
- Çökme.
- Çöken şeylerin kalıntısı, enkaz.
- Suyun dibine çöken şeyler.
- Jeolojik bir olay sonunda oluşan toprak çöküklüğü.
- Gerileme, kriz
- Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan ruhsal bozukluk, depresyon.
- Uyaranlara karşı duyarlığın, işe girişme gücünün, kendine güvenin azalıp karamsarlığın güçlenmesi durumu.
- İktisadi dalgalanmanın daralma aşamasında büyüme oranında meydana gelen sürekli ve alışılmamış düzeyde düşüşle birlikte yüksek işsizlik oranlarının yaşandığı iktisadi bunalım durumu. krş. patlama
- Breakdown.
çöküntü alanı
- Karalar üzerinde çevresi yüksekliklerle kapalı, tabanı kimi kez deniz yüzeyinden de aşağı inebilen yer biçimi, bkz. çökme.
- Depression.
- Dépression