kabahati yüklemek ne demek?
- Lay the blame at one's door.
kabahati
- Bir kusur, suç aramak: O, atı kızdırıyor, çileden çıkarıyor diye, bütün kabahati seyisinde buluyordu. -A. Ş. Hisar.
kabahati üzerine almak
- Carry the can.
yüklemek
- Bir yere, taşınması için belli ağırlıkta eşya veya araç gereç koymak
- Bir bilgisayar, disket vb.ne gerekli bilgileri aktarmak.
- Bir yükümlülük altına sokmak, sorumlu tutmak.
- Bir suçu birinin üstüne atmak
- Bir cisme elektrik gücü vermek.
- Lay smth.
- At one's door.
- Ascribe.
- Burden.
- Charge.