küçük kalkık burunlu ne demek?
Snub nosed.
snub
- Kötü davranmak, terslemek, küçük düşürmek, haddini bildirmek, yönünü değiştirmek (gemi)
- (-bed,-bing) hiçe saymak, hakir görmek, küçümsemek
- Halat veya zincirle geminin yolunu kesip durdurmak
- Kastanyolaya vurarak zincirin akmasını durdurmak
- Hiçe sayma, hakir görme
- Birden durdurma
- Küçük ve kalkık snub-nosed küçük ve kalkık burunlu.
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
Small.
Little.
küçük abdest
- Çiş, idrar, hacet.
kalkık
- Düzeyine göre yüksekte olan.
- Kabararak yerinden ayrılmış.
- Dik durumda, ucu yukarı doğru olan
Raised.
Risen.
Lifted.
Erect.
Upturned.
Peeling.
Upturned bristling.
burunlu
- Herhangi bir biçimde burnu olan
- Çıkıntısı olan.
- Kendini beğenmiş, onurlu, kibirli.
Nosed.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
küçükküçük abdestküçük adküçük adamküçük agaçküçük ağaçkakanküçük ağızlıkküçük ahenk kaidesiküçük ahırbeyiküçük aileküçücükküçücük ama çok etkili şeyküçücük kalmış parçaküçücük şeyküçücüklükkalkıkkalkık burunkalkık burunlukalkık kenarlı şapkakalkık uçlukalkıklıkkalkkalk borusukalk ve gitkalk zilikalkadiskalkal gelmekkal ocağıkal u kılkala