insafsız olmak ne demek?
- Have no heart.
have
- Kabul etmek
- Göz yummak, aldatmak
- Dolandırmak
- Zorunda olmak, bulunmak
- Haiz olmak
- Malik olmak
- Buyurmak
- Anlamak, bilmek
- İzin vermek
- Doğurmak
insafsız
- İnsafı olmayan, vicdansız, imansız
- Extortionate.
- Inhumane.
- Ruthless.
- Unfeeling.
- Unmerciful.
- Merciless.
- Cruel.
- Unfair.
- Unjust.
insafsızca
- İnsafsız bir biçimde, gaddarca.
- Pitilessly.
- Unjustly.
- Cruelly.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.