insaf etmek ne demek?
- Acımak, hakkını tanımak; merhamet etmek.
- Vicdanlı davranmak.
A) to take pity (on) b) to act with justice.
insaf
- Acımaya, vicdana veya mantığa dayanan adalet.
- "Acı, düşün" anlamlarında bir seslenme sözü.
- Yaprak yaprak olma, lime lime olup dağılma.
Fairness.
Reason.
Mercy.
Justice tempered by mercy.
insafa gelmek
- Acımasız ve haksız tutumdan vazgeçmek.
Relent.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.