olmaktan çok uzak ne demek?
- Far from.
far
- Taşıtların ön bölümünde bulunan, kısa ve uzun mesafeyi aydınlatmaya yarayan ışık düzeneği
- Kadınların süs için göz kapaklarına sürdükleri çeşitli renkte boya, düzgün
- Bk. önışıtaç
- Fr. Otomobil, kamyon gibi nakil vasıtalarının önündeki kuvvetli lambalar.
- Fare, sıçan. (Osmanlıca'da yazılışı: fâr)
- Budak ve ağaç başı.
- Headlight.
- Young pig, or a litter of pigs.
- Distant in any direction; not near; remote; mutually separated by a wide space or extent.
- Remote from purpose; contrary to design or wishes; as, far be it from me to justify cruelty.
olmakta
- Up.
olmakta olan
- On.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
- Galore.
- Great.
- Handsome.
- Infinite.
- Like blazes.
- Perfectly.
- Power of.
- Profu.
uzak
- Uzak yer.
- Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı
- Arada çok zaman bulunan.
- Eli, gücü veya hükmü yetişmez.
- İhtimali az olan.
- Ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan
- Yer.
- Recluse.
- Standoffish.
- Away.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
olmaktaolmakta olanolmakolmak istiyorolmak üzereolmak üzere olanolmaksızınolmaolma ihtimali çok uzak istekolmadanolmadan da yapabilmekolmadan yapmakçokçok acı biberçok acı çekmekçok acı sözçok acıkmakçok aççok aç olmakçok açılıçok adresli kodçok ağırçobançoban aldatançoban aldatan kuşuçoban aldatangillerçoban aldatanlar