insafsızlık etmek ne demek?
- Acımamak; insafsızca, vicdansızca davranmak.
insafsızlık
- İnsafsız olma durumu, insafsızca davranma, vicdansızlık
Cruelty.
Mercilessness.
Unfairness.
Inequity.
Injustice.
insafsız
- İnsafı olmayan, vicdansız, imansız
Extortionate.
Inhumane.
Ruthless.
Unfeeling.
Unmerciful.
Merciless.
Cruel.
Unfair.
Unjust.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.