ilk ağız ne demek?
- Gebelik sonucunda süt bezlerinden salgılanan, sütten farklı ve besin değeri daha yüksek saydam sıvı. Kolostrum.
- Blastopor.
- Blastophore.
- Colostrum.
- Colostrum
- Colostrum: ilk süt
ilk ağızda
- Önce, öncelikle, ilk iş olarak, her şeyden önce
- At the first attempt.
- On the first occasion.
ilk adım
- Başlangıç.
- First step.
- Stepping stone.
- Beginning.
ağız
- Çıkış yeri
- Uç, kenar
- Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine ya da sınıflara özgü olan konuşma dili
- Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü.
- Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk.
- Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü.
- Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı
- Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap.
- Koy, körfez, liman, yol vb. yerlerin açık yanı.
- Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ilk ağızdailk adımilk adımı atmakilk anilk aşama birimleriilkilk bağırsak boşluğuilk bağırsak çatısıilk bahsedilenilk bakıştailil halkıil ilköğretim kuruluil jandarmasıil özel idareleriağızağız açıklığıağız açınığıağız açısıağız açısı atardamarıağız açmakağız açtırmamakağız ağızaağız ağıza vermekağız alanıağıağı ağacıağı bakısıağı balıkçılığıağı çiçeği