ağız ağıza ne demek?
- Ağzına kadar, tamamen
Ardiyeler ağız ağıza dolmuştu.
S. F. Abasıyanık - To the brim
ağız ağıza vermek
- Iki kişi birbirine pek yakın durarak başkaları işitmeyecek bir biçimde konuşmak
ağız açıklığı
- Ağız boşluğuna girilen açıklık.
- Ağız boşluğuna girilen açıklık.
- Mouth opening.
- Mundöffhung
- Orifice buccal
- Os: ağız