işportaya düşmek ne demek?
- Değerini yitirip çok ucuzlamak, herkes tarafından kullanılmak.
işporta
- Gezici satıcıların mallarını koymaya yarayan yayvan sepet veya bu işi gören, ona benzer araç, sergi.
- Açıkta yapılan satış.
- Gezici olarak açıkta yapılan kayıt dışı satış.
- (Arnavutça) Seyyar satıcı tezgahı.
- Street vender.
- Stand.
- Hawking, vending.
işporta malı
- Değersiz, niteliksiz mal.
- Shaddy goods.
- Catchpenny article.
düşmek
- Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
- Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
- Yere devrilmek, yere serilmek.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
- Yağmak.
- Vurmak, değmek, rastlamak
- Vakti gelmeden ölü doğmak.
- Sâkıt olmak, sukut etmek.
- Arkasından gitmek, peşini bırakmamak