haksızlık yapmak ne demek?
- Do an injustice.
do
- Gam (II) dizisinde "si" ile "re" arasındaki ses.
- Bu sesi gösteren nota işareti.
- Syllable attached to the first tone of the major diatonic scale for the purpose of solmization, or solfeggio.
- It is the first of the seven syllables used by the Italians as manes of musical tones, and replaced, for the sake of euphony, the syllable Ut, applied to the note.
- In England and America the same syllables are used by many as a scale pattern, while the tones in respect to absolute pitch are named from the first seven letters of the alphabet.
- To place; to put.
- To cause; to make; with an infinitive.
- To bring about; to produce, as an effect or result; to effect; to achieve.
- To perform, as an action; to execute; to transact to carry out in action; as, to do a good or a bad act; do our duty; to do what I can.
- To bring to an end by action; to perform completely; to finish; to accomplish; a sense conveyed by the construction, which is that of the past participle done.
haksızlık yapan kimse
- Tort feasor.
haksızlık bu
- It is not fair.
yapmak
- Yol almak
- Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
- Salgılamak, çıkarmak
- Dışkı çıkarmak
- Gerçekleştirmek
- Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
- Evlendirmek
- Bir durum yaratmak
- Edinmek, sahip olmak
- Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
haksızlık yapan kimsehaksızlık buhaksızlık eden kimsehaksızlık etmekhaksızlık karşısında öfkelenmehaksızlıkhaksızlıka uğramakhaksızlığa karşı yapılan mitinghaksızlığa uğramakhaksızlığa uğramışhaksızlığa uğramış olanhaksızlığa uğrayan kimsehaksızhaksız alıkoyma tazminat davasıhaksız bozmahaksız bulmakhaksız davranışyapmakyapmak istemekyapmak istememekyapmak pek de kolay değilyapmak üzereyapmak üzere olmakyapmak yada bozmakyapmak zorunda kalmakyapmakla meşgul olmakyapmakla şeref duymakyapmayapma aydınlatmayapma beyapma bebekyapma bezem